Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Dünyanın en şeffaf yargı sistemi Türkiye'de

Bakan Tunç, Samsun Adli Tıp Küme Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılışı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi, Bölge Yönetim Mahkemesi, Yönetim ve Vergi Mahkemeleri Hizmet Binası’nın temel atma merasimine katıldı.

Samsun İsimli Tıp Küme Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılışını yapan Bakan Tunç burada yaptığı konuşmada, “Adalet insan onurunu korumaktır. Adalet herkese hakkı olanı vermektir. Haksızın şirret çığlıkları ortasında haklının sesini duyabilmektir adalet. Yargı mensuplarımız bu kutsal misyonu gerçekleştiriyorlar ve bu kutsal misyonu gerçekleştirirken onların o adaletin tecellisini gerçekleştirdikleri yerlerin da adaletin vakarına uygun olması lazım. Natürel adaletin tecellisi için yalnızca yerler elbette ki yetmez.

Biz bu açılışları gerçekleştirirken adalet binalarının temellerini atarken açılışlarını yaparken doğal birileri ‘Binalarla olmaz, bu taş yapılarının içerisinde adalet olmadıktan sonra neye yarar’ formunda tenkitlerde bulunanlar da var. Biz adaletin hem fiziki, teknolojik imkanlarını artırıyoruz. Hem de o binaların içerisinde adaletin hakkıyla tecelli edebilmesi için başta toplumun gereksinimine karşılık veren mevzuatın uygunlaştırılması, çağın gereklerine uygun hale getirilmesi için 23 yıldan bu yana Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Meclisimizle birlikte büyük uğraş gösteriyoruz” diye konuştu.

‘DÜNYANIN EN ŞEFFAF YARGI SİSTEMİ, YARGI TEŞKİLATI TÜRKİYE’DE VAR’

Konuşmalarını sürdüren Bakan Tunç, “Dünyanın en şeffaf yargı sistemi, yargı teşkilatı Türkiye’de var. Bunu açıklıkla söyleyebiliriz. Bakın bu bir abartı falan değil. Birileri televizyonlara çıkıp açık oturumlarda ahkam kesebilir. Türkiye’nin hukuk devleti olmadığını söyleyenler bile var. O söyleyenler bilhassa o geçmiş devirden de hatırladığımız o müellif çizer dediğimiz bireyler duayen olarak tanınan o şahıslar bugün ‘Türkiye’de yargı bağımsız değil tarafsız değil’ diyen o şahıslar 28 Şubat’ta o darbeci vesayetçi anlayışın önüne adeta cübbelerini seren yargı mensuplarına bağımsız ve tarafsız diyebiliyordu. 27 Mayıs yargısını yaşadı bu ülke. Bu ülkenin seçilmiş başbakanını, bakanlarını idama gönderen yargı, yargı mıydı? 12 Eylül’de bir sağdan bir soldan diyerek, yaşlarını büyüterek o gençleri darağacına gönderen yargı, yargı mıydı? 28 Şubat’ta o kızlarımız, üniversite 1’inci sınıf kızlarımız, yaka paça kürsülerden indirildiğinde o yöneticilerle ilgili bir tek soruşturma açılabilmiş miydi? Yargı mıydı?

İşte bugün geldiğimiz noktada 15 Temmuz hain kalkışmasında millet meydanlara koşarken, darbecilerle gayret ederken bugünün yargısı Cumhuriyet savcıları, yargıçları konutlarında oturmadılar, adliyelere koştular ve darbecilere gözaltı yaptılar, yakaladılar, millet huzurunda hesap vermelerini sağladılar. Milletin yanında oldular, ulusal iradenin yanında oldular, hukukun üstünlüğünün yanında oldular. O nedenle bugün birkaç karardan, soruşturmadan yola çıkarak 25 bin hakim ve savcımızın çalıştığı, gece- gündüzünü verdiği, yılda 13 milyon kararın verildiği bir yargı teşkilatını bu türlü karalayarak ne olduğu belirli olmayan rastgele bir kritere dayanmayan endekslerle demokrasi bile olmayan ülkelerin gerisinde göstermeye çalışanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yargısına, savcısına, Cumhuriyet savcısına, yargıcına, avukatına ve çalışanına haksızlık ediyor.

Buna müsaade edemeyiz ve elbette ki eksiklikler olabilir. Her kurumda, her teşkilatta olabilir. Yargıda da yanılgılı kararlar olabilir ancak yargıda kendi kararlarını kendi içerisinde itirazla, istinafla temyiziyle düzeltme imkanı var. Hasebiyle birinci dereceden bir çıkan kararla siz tüm yargı teşkilatını kararlayarak bilhassa Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun yargısı hakkında kara propaganda yapanlara fırsat vermeye çalışırsanız biz onlara müsaade etmeyiz” dedi.

Konuşmaların akabinde Bakan Tunç ve beraberindekiler Samsun İsimli Tıp Küme Başkanlığı Hizmet Binası’nın açılışını yaptı.